Her yıl milyonlarca Müslüman tarafından sabırsızlıkla beklenen Ramazan ayı hem maddi hem manevi doyuma ulaşmamız için çok önemli bir aydır. Bu yüzden dini görevlerimizi yerine getirirken beslenme durumumuzu da ihmal etmemeye özen göstermeliyiz.
Ramazan ayında bütün gün aç kalan ve fiziksel aktivite göstermeyen bireyler iftarda aşırı yemeyle kilo durumunu kontrol edemeyebilir, böylece ağırlık kazanımı olabilir. Bu gibi durumların yaşanmaması için beslenme uzmanlarının önerilerine dikkat edilmelidir.
Bu bağlamda en önemli konu su tüketimidir denilebilir. Gün içerisinde kaybedilen sıvının yerine getirilebilmesi için iftar-sahur aralığında en az 2 litre su içilmelidir. Ayrıca su tüketimi karpuz gibi su oranı yüksek meyve/sebzelerle de desteklenebilir.
Dengeli ve sağlıklı bir iftar için mükemmel bir lif kaynağı olan hurmayla orucunuzu açabilirsiniz. Ayrıca günlük vitamin/mineral ve lif ihtiyacınızı karşılamak için de bol sebze ve kepekli tahılları, sağlıklı bir protein alımı için ise ızgara veya haşlanmış yağsız et, derisiz tavuk ve balık tercih edebilirsiniz.
Ayrıca iftarda çok fazla yemek yemek kilo alımına sebep olabileceği için sahura kadar olan süre içerisinde ara öğünler şeklinde beslenmek gereklidir. Sahurda ise daha çok tok tutacak, lifli gıdaların tüketimi önerilir. Sebze, süt/peynir, yumurta, tam buğday ekmeği sahur için doğru seçimler olacaktır.
Bunların yanı sıra günümüzde yaşanan Covid-19 pandemisinden dolayı artan stres ve düşük bağışıklık nedeniyle oruç tutmak riskli görünebilir. Ancak yapılan doğru yönlendirmeler ve tercihlerle bağışıklığımızı koruyabilir, hastalıklardan korunabiliriz.
Yapılan birçok çalışmada Ramazan orucunun bağışıklık sistemini güçlendirebileceği görülmüştür. En az 3 gün oruç tutulduğunda vücudun enfeksiyonlara karşı direnç gösterebilmesi için gerekli olan akyuvarların üretimini tetikler. Ramazan orucu diğer aralıklı oruçlar gibi vücudu glikoz ve yağ depolarını tüketmeye zorlar ve önemli miktarda akyuvarın parçalanmasına sebep olur. Sonuç olarak, vücutta meydana gelen değişiklikler kök hücrelerin bağışıklık sistemi hücrelerini yenilemesini sağlar.
Son birkaç yıldır yapılan çalışmalarda ise, azalan öğün sıklığı (günaşırı oruç tutma gibi öğün sıklığı azalmış diyetler), kalori kısıtlaması (tipik olarak beslenmenin sürdürülmesi ile günlük enerji alımında %15-40 azalma) ve gün aşırı oruç tutmanın faydalı etkilerinin yaşam süresini uzattığı, insülin duyarlılığını artırdığı, oksidatif stresi ve iltihabı azalttığı, kolesterolü düşürdüğü ve ayrıca kanser ve kalp-damar hastalık ölümlerini azalttığı gösterilmiştir.
Çin’de 78 Covid-19 hastası üzerinde yapılan bir araştırmaya göre ise sigara içmenin hastalık ilerlemesi için bir risk faktörü olduğunu göstermiştir. Ramazan ayında sigara içmenin yasak olmasından dolayı Ramazan diyetinin Covid-19'a karşı koruyucu ortam oluşturduğu söylenebilir.
KAYNAKÇA
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33521030/
https://www.emro.who.int/nutrition/healthy-eating/index.html
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32831933/