Alkol günlük hayatta sıkça tüketilen bir içecektir. Ancak tüketilme sebebi her zaman aynı olmayabilir. Bu sebepler eğlenmek, gevşemek, stresle baş edebilmek olabileceği gibi salt içki içme arzusu da olabilmektedir. İşte bu noktada alkol tüketimimize ekstra dikkat etmemiz gerekir. Çünkü bu arzu alkolizme yol açabilir.
Çok miktarda ve sıklıkla alkol tüketen, bedensel, ruhsal ve toplumsal sağlığının bozulmasına rağmen alkol almak isteyen, tedavi edilmesi gereken kişiye alkolik denir. Dünyada alkol kullanan 2 milyar kişinin 76 milyon kadarı alkol bağımlısıdır. Yılda 1 milyon 800 bin kişi ise bu nedenle hayatını kaybetmektedir.
Alkolizm kronik bir hastalıktır. Aralarda kendiliğinden ya da herhangi bir dış etkiyle belirtileri azalsa bile zaman içinde yeniden ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden sürekli takibi gerekir.
Alkolizm belirtileri nelerdir?
- Alışkın olunan etkinin alınabilmesi için gittikçe daha fazla alkol tüketmek zorunda olmak yani toleransın artması
- İstemsizce tahmin edilenden daha fazla alkol tüketmek
- Alkol tüketilmemesi ya da az tüketilmesi durumunda yoksunluk hissetmek
- Alkol kullanımı yüzünden toplumdan soyutlanmak, akademik başarısızlık ya da iş hayatında başarısızlık
- Alkol kullanımı yüzünden zarar gördüğünü bilerek kullanmaya devam etmek
Alkolün zararları nelerdir?
Kronik alkol kullanımı ağız, özofagus, mide ve bağırsaklarda hasar ve hatta kanser gibi sorunlara neden olmaktadır. Ortaya çıkan bu sorunlar alkol bağımlılarında iştah kaybı, çeşitli gastrointestinal sorunlar ile besin ögelerinin sindirim ve emilimlerinde bozulmaya neden olarak malnütrisyon gelişimine yol açmaktadır.
Alkol bağımlılarında öğün çeşitlilikleri az olup genellikle tek öğün beslenmektedirler. Bağımlıların yemek yemeyi azaltma sebepleri depresyon, yeme bozuklukları ve sağlık sorunları olabildiği gibi genellikle alışık oldukları alkol etkisine daha çabuk ulaşmaları etkilidir.
Alkolün enerjiye dönüştüğü organ karaciğer olduğu için fazla tüketilmesi durumunda en çok zararı karaciğer görmektedir. Alkolün çok fazla ve devamlı tüketilmesi karaciğer yağlanmasına sebep olur.
Karaciğerde yağlanmanın yanı sıra alkole bağlı olarak siroz da görülebilmektedir. Siroz, karaciğerde ileri derecede hasara verilen isimdir. Siroz ilerledikçe karaciğer hücrelerinin azalması sonucunda karaciğer giderek küçülür ve sertleşir. Sertleşen dokulara kanın ulaşamaması sebebiyle karaciğer daha büyük bir hasara uğrar ve sonuç olarak karaciğer yetmezliği yaşanabilir.
Başta metionin olmak üzere birçok aminoasitin; tiamin, B6, B12 ve folik asit gibi önemli vitaminlerin emilimi de azalmaktadır.
Midedeki alkol yoğunluğunun %10’u geçmediği durumlarda yemekten önce alkol tüketilmesi iştahı arttırmakta ve yiyeceklerin sindirimini hızlandırmaktadır. Fazla alkol alınımı durumunda ise sindirim enzimleri denatüre olur, sindirim zorlaşır. Mide mukozasında sıcaklık, yanma hissi ve ağrı olur, mide boşalımı gecikir.
Alkolün kalorisi çok yüksektir. 1 gr alkolden 7 kalori enerji üretilir. Fazlası ise yağ olarak depo edilir. Bu durum ise şişmanlamaya sebep olabilir.